Sıcak Kemoterapi Tedavisi Hangi Aşamada Uygulanır?

Sıklıkla karın zarını tutan mide, kalınbağırsak, yumurtalık ve karın zarı bölgesinde ortaya çıkan kanser türlerinde son aşamada uygulanan sıcak kemoterapi (HİPEK) tedavisi, hastaların yaşam süresini 2 ila 5 yıl arası uzatıyor.

Medical Park Hastaneler Grubu ve Kemerburgaz Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği HİPEK Güncelleme Toplantısı, 17 Ekim’de İstanbul Ortaköy’de Princess Otel’de gerçekleşti.
Genellikle karaciğer ve ince bağırsak dışında kalan karın içinde oluşan bütün yaygın kanserlerde uygulanabilen bir yöntem olan sıcak kemoterapi/HİPEK tedavisi hakkında bilgi veren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turgut İpek, HİPEK Tedavisi’ni tanımladı: “HİPEK, hipertermik kemoterapi anlamını taşıyor. Kemoterapik ilaçlar karın içine 41-43 derece bir sıcaklıkta veriliyor. Sıklıkla karın zarını tutan mide, kalın bağırsak, yumurtalık ve karın zarının bulunduğu bölgede oluşan son aşama kanser tedavisinde uyguluyoruz".

“ISININ ANTİ TÜMÖR ÖZELLİĞİ VAR”

Tedavinin detaylarını aktaran Prof. Dr. Turgut İpek, “Isı kemoterapik ilacın etkisini daha fazla artırır. Isının kendisine ait anti tümör etkisi vardır.
Kemoterapinin yan etkilerine değinen Dr.İpek, “Bu yöntemi biz ameliyat esnasında uyguladığımız için genel anestezi altında uyuyan hasta bulantı kusma gibi yan etkilere maruz kalmıyor. Aynı zamanda kemoterapik ilaçların böbreklere kötü etkileri vardır. Anestezi altında bu etkileri ortadan kaldırma şansımız oluyor. Kısaca sıcak kemoterapi ile hem kemoterapinin hastaya olan yan etkilerini kontrol altına alabiliyor hem de verdiğimiz ilaçların etkilerini artırabiliyoruz. Bu kanserde bir son aşama tedavisidir ama bu tedaviden sonra normal sistemik kemoterapi tedavisi ile süreç devam ediyor.” diye konuştu.

TÜRKİYE’DE HİPEK TEDAVİSİ

HİPEK tedavisinin yaygınlığından ve Türkiye’deki uygulama koşullarından söz eden Dr. İpek, “Yaklaşık 20-30 yıldır dünyada ve Amerika’da uygulanan bir yöntem. Kendi ülkemizde de bunu 10 yıldır uygulamaktayız. Bu uygulamayı devlet de SUT kodunda tanımlamıştır. Özel bir uygulama olduğu için belli masrafları var ama bu devletin de kabul ettiği bir uygulama şekli” ifadelerine yer verdi.

“ESKİDEN EVİNE GİT DENİRDİ”

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, HİPEK tedavisinin hastadaki etkilerini, psikolojik boyutlarını da aktardı: “HİPEK ile artık çaresiz denilen hastaları daha iyi bir konuma getiren bir tedavi biçiminden bahsediyoruz.
Gerçekten de bundan yıllar önce kanserde son aşamadaki bir hastaya artık yapacak birşey yok denirdi ve evine gitmesi söylenirdi. Ama bu sitoredüktif cerrahi ve HİPEK uygulaması artık bu hastalar için de bir umut ışığı oldu..Ömrünün sona geldiği ifade edilen bir hastanın ömrünü uzatma şansının olması psikolojik anlamda da hastayı hayata devam aşamasında olumlu etkiliyor..

“HİPEK TEDAVİSİ SONRASINDA HAYATA ADAPTASYONLARI ARTIYOR”

Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu uygun hastayı seçmenin önemi üzerinde de durdu: “Uygun hastayı seçmek gerekiyor. Her hasta böyle bir tedaviye tabi tutulamaz. Yarar görecek hastaların belirlenmesi gerekir. Önceden belirlenmiş hastaların ameliyat öncesi bazen ek tedavilerle hazırlanması gerekir. Böylesi hastaların bazen ameliyat sonrasında ve HİPEK uygulaması sonrasında 2 ila 5 yıl arası, belki de çok daha fazla bir ömür kazanma şansları gündeme geliyor. Birkaç yıldan beri takip ettiğimiz böylesi hastalarımız var.

Kalın bağırsak kanseri olan, mide kanseri olan ve son noktaya gelmiş olan hastaların sitoredüktif cerrahi ve HİPEK uygulaması sonrasında yaşamlarını sürdürdükleri görüyoruz. Hayat konforlarının çok daha iyi olduğu, bize geldiklerinde de yaptığımız kontrollerde şuan daha hayatla adaptasyonlarının uygun olduğunu ve aileleriyle birlikte hayatlarını sürdürdüklerini görüyoruz”.

Kaynak: Kadın Haberleri