Koledok Kistleri

Koledok kisti ister karaciğer içinde ister karaciğer dışında oluşsun, safra yollarında gelişen konjenital ve edinsel tüm kistlere verilen ortak bir isimdir. Tek veya multipl olurlar. Hastaların çoğu küçük çocuk iken koledok kistine ait bazı semptomları gösterirler. Pediatrik hastaların yüzde 70’inde, daha 10 yaşına girmeden koledok kistine ait semptom ve bulgular saptanabilir. Erişkinlerde koledok kisti, karaciğer apsesi, siroz, kolelitiazis ve portal hipertansiyon tabloları ile ortaya çıkabilir. Çocuklarda ise sarılık, akolik dışkı ve sağ üst kadranda kitle ile belirir.

Erişkinlerde intermittan kronik karın ağrısı (yüzde 87) ve sarılık (yüzde 42) en sık semptomlardır.

Koledok kistleri prekanseröz lezyonlardır. Yani kansere neden olabilirler. Çocuklarda nadir olan kolanjiokarsinom gelişmesi, erişkinlerde yüzde 30’lara varır. Tip III kistlerde (koledokosel) kolanjiokarsinom gelişmesi nadirdir.

Koledok kistinin tanısında ilk ve önemli tanı bulguları veren radyolojik yöntem ultrasonografidir. İlk tanı US ile konulduktan sonra tanıyı desteklemek amacıyla karın bilgisayarlı tomografisi (BT), manyetik rezonans (MR) ve manyetik rezonans-kolanjiografi (MR-CP) yapılmalıdır.

Tip I ve Tip II koledok kistlerinde kistin rezeksiyonu ile birlikte kolesistektomi yapılmalıdır. Safra yolunun devamlılığı, Roux-en-Y hepatiko-jejunostomi ile sağlanır. Caroli hastalığı tek lobda ise, hepatik lobektomi yapılır. Her iki lobu tutan Caroli hastalığında, oluşan intrahepatik taşlar ve kolanjit atakları, perkütan veya endoskopik yollardan tedavi edilir.