Appendiks Hastalıkları

Akut Apandisit

Apandiks vermiformisin akut iltihabına akut apandisitis denir. Apandisitin en sık görüldüğü yaş grubu 15-25’tir. Akut apandisitiste ana neden apandiks lümeninin tıkanmasıdır. Bu tıkanmada lenfoid hiperplazi; lenf folliküllerinin sayısının en fazla olduğu 15-25 yaşları civarında bu dokunun hiperplazisi önemli bir nedendir. Az miktarda fiber içeren diyetler fecesin sert ve kuru olmasına yol açar. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerin insanlarında fekalit daha fazla olmakta, apandisitis de daha fazla görülmektedir. 

Belirtileri

Ağrı en önemli belirtidir. Başlangıçta alt epigastrium veya göbek çevresinde hissedilir (visseral ağrı) Ağrı orta şiddette, künt, yaygın, bazen intermittan intestinal kolik şeklinde devamlıdır. Ağrı hiçbir zaman geçmez. 6-8 saat sonra sağ alt kadrana yerleşir (somatik ağrı).

Anoreksi (İştahsızlık-isteksizlik) yüzde 90-95 hastada görülür.

Bulantı-Kusma yüzde 75 hastada görülür. 

Tanı

Temel fizik muayene bulguları, apandiksin anatomik lokalizasyonuna, perfore olup, olmadığına bağlıdır.

  • Kütanöz Hiperestezi
  • Karın Duyarlılığı
  • Mc Burney Noktası
  • Rebaund Bulgusu (Geri tepme hassasiyeti)
  • Rowsing Belirtisi
  • Obturator Belirtisi
  • Karın Duvarı Kas Direnci
  • Kitle
  • Topuk Testi
  • Rektal Muayene

Apandisitin perforasyonunda fizik muayene bulguları değişir. Sağ alt kadranda yumuşak ve hassas kitle ele gelebildiği gibi hassasiyet sağ alt kadran dışına da dağılabilir. İstemsiz defans ve “rebound” hassasiyeti daha belirgin hale gelir. Gecikmeler sonucu yaygın peritonit bulguları gelişebilir.

  • Ayakta Direkt Karın Grafisi Çekum hizasında hava sıvı seviyesi ya da gaz stopajı, skolyoz ile psoas kası gölgesinin silinmesi akut apandisiti işaret eden radyolojik bulgulardır.
  • Ultrasonografi Ödemli, genişlemiş (>6mm), komprese edilemeyen bir apandis gözlenmesi, özellikle lokalizasyonu da hassasiyetin en fazla olduğu bölgeye uyuyorsa akut apandisiti işaret eder. Ultrasongrafi noninvaziv olduğundan gebelerde de uygulanabilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi
  • Laparoskopi Akut apandisit tanısının tam olarak konulamadığı durumlarda hem tanı hem de tedavi olanağı sağlayan değerli bir yöntemdir.

Özel Durumlar

ÇOCUKLARDA AKUT APANDİSİT Çocuklarda ve bebeklerde doğru anamnez alma güçlüğü, ayrıca nonspesifik karın ağrılarının çocuklarda sık görülmesi nedeniyle hekime geç başvurma sonucu tanı ve tedavi gecikebilir ve komplikasyonlar daha sık ortaya çıkar. Vakaların 1/3’ünün ameliyat olana kadar perfore oldukları söylenmektedir. Çocuklarda omentum majusun gelişmesini tamamlamamış olması da yaygın peritonit riskini artırır.

YAŞLILARDA AKUT APANDİSİT Klasik klinik bulgular belirsiz, fizik muayene bulguları daha silik, lökositoz daha düşük seviyelerde olabildiğinden tanı ve tedavi 48 saatten daha fazla gecikebilmekte, vakaların %50 ile 70’inde ameliyat esnasında perforasyon saptanmaktadır. Yaşlılarda apandis çoğu kez atrofik olup, lenfoid dokusu azalmış, lümeni daralmış ya da obliteredir. Vasküler hastalıklara bağlı olarak kan akımı da azalmıştır. Bu nedenlerle de yaşlılarda akut apandisitin mortalite ve morbiditesi yüksektir.

GEBELİKTE APANDİSİT Gebelikte en sık ameliyat gerektiren hastalık apandisittir. Gebelik sırasında her trimestrede aynı sıklıkla rastlanabilir. Birinci ve erken ikinci trimestrede klinik bulgular, apandisin normal konumunda olması nedeniyle, gebe olmayan kadınlardan farklı değildir. Gebeliğin ikinci trimestrinin ortalarından sonra apandis yukarı ve yana doğru itileceğinden tanı giderek güçleşir. Ağrı, anoreksi, ateş lökositoz ve karında hassasiyet genellikle mevcuttur. Ultrasonografi tanıda oldukca yardımcı bir yöntemdir.

İMMUN SİSTEMİ BASKI ALTINDA OLAN HASTALARDA APANDİSİT Lösemili ve aplastik anemili hastalarda, organ transplantasyonu sonrası immun baskı altında tutulan hastalarda, kemoterapi yapılan kanserli hastalarda ve HIV pozitif hastalarda, akut enfeksiyonlarda beklenen lökositoz görülmeyebileceğinden, bu tür hastaların sağ alt kadran ağrısında öncelikle akut apandisit üzerinde durulmalıdır. Ancak HIV pozitif hastalarda Cytomegalovirus (CMV) enterokoliti başta olmak üzere, Mycobacteria, Cryptosporadia enfeksiyonları ile lenfoma ve Kaposi sarkomu da düşünülmelidir. Bu hastalarda erken ve ayırıcı tanıyı koymak açısından USG, BT veya gerekirse diyagnostik laparoskopi yapılması uygundur.

KOMPLİKASYONLAR

  • Apandiks duvarının gangreni (mikroperforasyon)
  • Plastron
  • Serbest perforasyon
  • Yaygın peritonit
  • Periapandiküler abse (retroçekal, retrokolik, parakolik, preileal)
  • Paraapandiküler abse (sağ subhepatik, subdiyafragmatik)
  • Pylephlebitis (portal venin septik tromboflebiti)
  • Karaciğer, beyin, akciğer abseleri
  • Fistüller
  • İntestinal obstrüksiyon
  • Yara enfeksiyonu

MUKOSEL Apandis lümeninin mukusla dolarak kistik genişlemesidir. Mukoselin rüptürü pseudomyxoma peritonei ile sonlanır. En sık görülen mukosel lezyonu kist adenomadır. Küratif tedavisi apandektomidir.

KARSİNOİD Karsinoid (argentaffinoma) apandis tümörlerinin çoğunu oluşturur ve apandis sindirim yolunda karsinoid tümörün en çok bulunduğu yerdir. Tümör çapı 2cm’den küçükse, lenf düğümleri ve çekum tabanı invaze değilse apandektomi yeterli tedaviyi oluşturur.İlerlemiş lezyonlarda sağ hemikolektomi seçkin tedavi yöntemidir.

PRİMER ADENOKARSİNOM Apadisin primer adenokarsinoması mukozanın salgı bezlerinden kaynaklanır. Müsinöz, kolonik adenokarsinom ve adenokarsinoid olmak üzere üç patolojik tipten oluşur.En iyi tedavi sağ hemikolektomidir.