Anal Fissür

Anodermde, anal verjden (kıllı – kılsız deri sınırı) dişli çizgiye uzanan çatlak veya yaraya anal fissür denir. Bu bölgede çok sayıda somatik sinir uçları bulunduğundan çok ağrılıdır.

Çatlakların çoğu arka orta hatta gelişir.

Anal fissür için risk faktörleri kabızlık, ishal, doğum sayılabilir.

Sert ve kalın dışkının, zorlanılarak çıkarılmaya çalışılırken mukozada çatlaklara yol açtığı düşünülmektedir.

Primer fissürler anal kanal mukozasındaki travmaya bağlı gelişen yüzeysel çatlaklardır. Birkaç haftadan uzun süren şikayetlerde kronikleşme sözkonusudur. Kronik fissürlerin alt ucunda lenfatik obstrüksiyon ve ödeme bağlı olarak nöbetçi meme – sentinel pile denen deri uzantısı, proksimalinde, dişli çizgi üzerinde hipertrofik papilla bulunur.

Sekonder fissürler Crohn hastalığı, kolitis ülseroza, tüberküloz, sfiliz, viral infeksiyonlar (cytomegalovirus, herpes) gibi sistemik hastalıklarda, lösemi veya nötropenisi olanlarda görülenlere, geçirilmiş anal ameliyatlara bağlı olarak gelişenlere denir. Ön ve arka orta hat dışında ve birden fazla fissür vardır.

Primer akut fissürlerin yaklaşık %70 i spontan olarak iyileşir, iyileşmeyenler kronikleşir. 

Ana şikayet anal ağrı ve parlak kırmızı renkli kanamadır. Ele gelen meme, müköz akıntı da olabilir.

Tanı genellikle sadece inspeksiyonla konulabilir. 

Akut anal fissürlerin yaklaşık %90’ı konservatif tedavilerle iyileşir. Kronik fissürlerin konservatif tedavilerle iyileşme oranı düşüktür.

Konservatif tedavilerin amacı kabızlığı, ishali önleyip, ağrıyı ortadan kaldırmaktır. Akut fissür tanısı konulan hastaya bol su alması, lifli gıdaalardan zengin beslenmesi, defekasyon sonrası temizlenme sırasında aşırı silmeden kaçınması, terlemeyi arttıran çok dar veya sentetik çamaşırlar giymemesi gibi önerilerde bulunulur.

Dışkı hacminin artması, kıvamının yumuşak olması gerekir. Bu amaçla bisacodyl, docusate sodium, methyl cellulose içeren laksatifler verilir.

Akut durumda ılık oturma banyoları spazmı gidererek semptomatik rahatlama sağlar.

Topikal steroidli ve lokal anestezikli pomadlar varilir.

Konservatif tedavilerle sonuç alınamadığında cerrahi tedavi gerekir. İnternal sfinkter basıncını düşürmek için iki işlem uygulanmaktadır; anal dilatasyon ve lateral internal sfinkterotomi.

Anal dilatasyon; anestezi gerekir, inkontinense yolaçabilir. Günümüzde pek kullanılmamaktadır.

İnternal sfinkterotomi; Günümüzde dahaçok sol lateral internal sfinkterotomi yapılmaktadır. İntersfinkterik çukurda saat 3 hizasında yapılan küçük insizyondan açık veya kapalı teknikle internal sfinkter dişli çizgi hizasına kadar kesilir.

Anal fissür tanısı doğru ise, en etkin tedavi internal sfinkterotomidir.